merkezlenmeme köstek mi oluyorlar, destek mi?

merkezimde olmanın odak noktası: bana gelenin bende yarattığı etkiyi, benim herhangi bir şeyi nasıl karşıladığımı, bir kimseye nasıl muamele ettiğimi ve onun bana muamelelerinden nasıl etkilendiğimi duru bir gözle görebilmek ve özgürce seçebilmek.

kendi merkezimi önce bulabilmem, sonra da orada olabilmem ve bunu sürdürebilmem bir öğrenme ve gelişme süreci. bu süreçte içimde katışık olan her şeyin netleşip saflaşması için haller ve olaylar arasında bir seyirdeyim. o seyirde hayatın her yönüyle, muamelenin her türlüsüyle, olayların her türlü cilvesiyle bilhassa karşılaşıyorum ki “merkezimde mi yoksa dışarıda mı” olduğum iyice netleşsin, iyice saflaşsın; ben de iyice ben’leşeyim, iyice öz’leşeyim.

yani, karşılaştığım her şey ve herkes (beni yolumdan alıkoyuyormuş gibi görünse bile, bilakis ve belki de en çok o anlarda) bana ayna tutan, hizmet eden birer kolaylaştırıcı ve yoldaş, bu karşılaşmaların çeşitliliği de yine bana bir lütuf. 

Yorum bırakın