çiçeklerim nasıl canlıysa hayatımdaki her şey de öyle canlı. benimle olan her şey, ben nasıl bakarsam öyle var oluyor hayatımda. bedenim, evim, ilişkilerim, niyetlerim, işlerim… soyuttan somuta hayatımdaki (BENİM KENDİ HAYATIMDAKİ, yani BENİM ALANIMDAKİ) her şey BENİM ilgimle, ona güzel bakmamla ve bakımımla güzelleşiyor ya da ilgisizliğimle, özensizliğimle, gözden çıkarmamla kuruyup bakımsızlaşıyor.
sevgiyle baktığım her yer ve her şey kalbimden kendiliğinden gelen özenli bakımla güzelleşiyor. çiçeği seviyorsam doğal olarak suluyorum. bu bir zorunluluk değil, doğal olarak akıyor elimdeki su çiçeğime. sevgi emekle tezahür ediyor. emek, kalpten kalbe uzanan yolu yürüme hali, -memnuniyetle, şevkle, seve seve.